KÖŞE YAZISI

DEHA 20

Günlük Denizli Gazetesi

13 Mayıs 2002

İnternetten Haberler - 1

İnternet kullanıcıları bilir, gün geçtikçe internet çerçevesinde oluşan çeşitli grupların sayıları artmakta, bir nevi sanal gibi görünen, fakat çok gerçekçi ve kısmen de çok güçlü sosyal topluluklar oluşmaktadır.

Bu gruplardan biri de Ankara Üniversitesi adli tıp uzmanı Prof. Dr. İ. Hamit Hancı tarafından yönetilen trafik@yahoogroups.com adresindeki trafik grubudur. Dünyanın her kıtasında yaşayan Türkler, vatanlarındaki trafik kepazeliğini bildikleri için bu gruba ilgilerini esirgememektedirler.

Resmi ve özel kişiler bu gruba üye olur ve görüşlerini yazarlar. Bunların içinde son derece yararlı olanları çoğunluktadır. Örnekler verelim.

1. Araç devirlerinde, aracı alan kişi ortadan kaybolduğu anda, vergi ve cezalar yıllarca satan kişiye kesilmekte ve satıcı bu yükten hiç bir şekilde kurtulamamaktadır.

2. Tüm kişisel kayıtlarınızı bir ilden diğerine aldırabildiğiniz halde, sürücü belge kayıtlarınız için böyle bir şansınız yoktur ve belgenizi kaybettiğiniz anda, kaydınız bir başka ilde ise büyük zorluklarla karşılaşmaktasınız.

3. Trafik kazalarında aşırı hız günümüzde asli kusur sayılmamaktadır.

4. Trafik kazalarında bilirkişilerin elinde basit bir fotoğraf manikası bile bulunmadığından çoğu kez çizilen krokiler yanıltıcı veya itiraz nedeni olabilmektedir.

5. Özel sürücü kurslarında fren ve sollama mesafeleri halen uygulamalı olarak öğretilmemekte, sürücü belgesi alan kişi bunlardan habersiz kalmaktadır.

6. En önemli sorunlarından bir tanesi yollarda rastladığımız reklam tabelaları: "Sürücü belgesi olup da, araç kullanamayanlara direksiyon dersi verilir." Bu sizce de bir tür savcılığa suç duyurusu değil midir?

İlk uygulanmaya başladığı sıralarda kendisine Fahri Trafik Müfettişleri tarafından ceza yazıldığını söyleyen bir çok kişiyle karşılaşıyordum. Oysa son 1-2 yıldır hiç böyle bir durumla karşılaşmadım.

Fahri Trafik Müfettişliği uygulaması sona mı erdi acaba? Veya etkinliği mi azaldı?

20 ay sonra gelen bir cezanın veya yıllar sonra arabanızı satarken topluca ödediğiniz cezaların kurallara uyulmasına ne kadar katkısı olduğu oldukça tartışmalı bir konu bence. Buradan Fahri Trafik Müfettişliği uygulamasına karşı olduğum gibi bir anlam çıkarılmasın, ben bu cezaların kısa sürede ilgili kişiye ulaştırılmamasını eleştiriyorum.

Cezanın temel amacı, devletin gelir elde etmesi değil, kurallara uymayan kişilerin bir ölçüde de olsa canlarının yakılarak kurallara uymaya teşvik edilmesidir.

Kuralları çiğneyen birisine hemen o anda veya en geç bir ay içerisinde ulaşan bir ceza, yapılan kural ihlalini hatırlatıp caydırıcı olabilir. Ama aradan 5 yıl geçtikten sonra, arabanızı satarken vergi dairesine gidiyorsunuz ve size şu kadar lira borcunuz var diyorlar. Bu belirtilen tutar kaç tane cezaya tekabül ediyor, ne zaman ve nerede bu cezaları yemişsiniz, hangi kuralları ihlal etmişsiniz?

Belki uğraşırsanız bu bilgileri elde edebilirsiniz, ama vatandaşımızın % 99'u arabasını satma karmaşasında bu bilgilerle uğraşmaz veya arabasının satımında birine vekalet verir vergi dairesine bile gitmez. O zaman bu cezalardan nasıl bir fayda beklenebilir ki?

Gayrı ciddi, çok kötü araç fenni muayeneleri / yanlış ve noksan sürücü eğitimi / yollarda hatalı ve noksan çizgiler, işaretler / Yanlışlarla dolu trafik yasası / “trafik canavarı olma - içindeki trafik canavarını durdur”- “trafik kurallarına uyalım, uymayanları uyaralım” diyen fakat hiç bir kurala uymayan yetkililer ve büyükler. / Olmaması gereken yetki dağınıklığı (İstanbul'da ulaşımla ilgili altyapının planlanması, bakımı, işletmesi, trafik yönetimi ve denetimi için 15 resmi ve özel kuruluş var ve bazen bu kuruluşlar yetki ve görev anlaşmazlıkları nedeniyle mahkemelik oluyorlar) / Olmaması gereken kusur oranı ve daha pek çok yanlışlar. Şaşılası bu durumda herkesler en büyük suçlunun sürücü olduğunu sanıyor ve aldanıyor.